CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Samsun’a ziyarete gitti. Bafra’da CHP’ye yeni katılan 600 kişiyi temsilen 11 şahsa rozetlerini taktı. ondan sonrasında partisinin küme toplantısında konuşma yapan Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın dağılacağına yönelik argümanlara “Hepsi hikaye” diye karşılık verdi.
“Çok ayrıştık, epey kamplaştık. Komşumuzun kimliğini sorgulamaya başladık. Buradan Türkiye’yi çekip çıkarmamız lazım.” dedi. Kılıçdaroğlu, “Ben bu ülkenin beşli çetesine talip değilim. Ben bu ülkenin yoksuluna, sıkıntılarına talibim.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyleki:
Türkiye’nin yeni bir iklime muhtaçlığı var. Hengameden uzak durmaya, barışmaya, birlikte olmaya, uğraş etmeye hepimizin muhtaçlığı var. Çok ayrıştık, hayli kamplaştık. Komşumuzun kimliğini sorgulamaya başladık. Buradan Türkiye’yi çekip çıkarmamız lazım. Ben Türkiye’de bu iklimi yaratmaya talibim ve kesinlikle yaratacağım.
Vezirköprü ve Bafra’da da bizim oyumuz epey düşük ancak kabahati arayacaksak bizde. Gelmedik, sofranıza oturmadık. Ankara’da laflar ettik. Olmuyor. Olması gereken gideceksin vatandaşın ayağına. Bir kederi var mı yok mu onu parlamentoya taşıyacaksın. Yeni bir iklim var. Bu iklimin altında hepimiz huzur ortasında yaşamak istiyoruz. Bu iklimi yaratmaya çalışıyorum.
Toplumla helalleşmek istedik. Kusurumuz, yanlışımız var dedik lakin faziletli insan yanlıştan ders çıkaran insandır. O niçinle geldik, beraberyiz.
Samsun’un bizim için ne kadar kıymetli bir olduğunu biliyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşı içerisinde birinci kıvılcımın yandığı yerdir. Bu bölge bizim açımızdan da bütün dünya açısından da epey kıymetli. Zira verdiğimiz uğraş bütün mazlum milletlere örnek bir gayretti.
Yarın 1 Eylül, balıkçılar çıkıyorlar. Onlara ‘Vira’ diyelim. Onlara bereketli günler dileyeyim. Onlarında büyük meseleleri var. Ben bu ülkenin beşli çetesine talip değilim. Ben bu ülkenin yoksuluna, problemlerine talibim. her insanın sıkıntılarını çözme konusunda irade ortaya koyarsak bu biçimde ülke gerginlikten kurtulur.
Sorunu bilmek yetmez. Nasıl çözeceğini de anlatmak lazım. Çiftçinin problemini biliyorum. Burada senelerca çalışan şeker fabrikasının kapısına kilit vurulduğunu da biliyorum. 34 yıl daha sonra Türkiye birinci kere şeker ithal etti. Hepsi vardı, çetelere çalıştılar. Beşli çetelerin burnundan getireceğim. Paraları gdolayıyorlar, tamamını getireceğim. Bay Kemal de bunu seyredecek, yemezler. Tamamını geri getireceğim. Benim davam haramilerden bu milleti temizleme, ayıklama davasıdır. O niçinle benim çabam sizin mücadelenizdir.
Çiftçi kardeşim üretiyor. Hollanda toprak olarak Konya’dan küçük lakin tarım ihracatı Türkiye’nin 5 katı. Niçin dışarıdan saman, et, buğday ithal ediyoruz? Evvelden tütün ihraç ediyorduk artık ithal ediyoruz. Bütün bu gerçekleri bilerek sandığa gitmenizi istiyorum. Önyargılarınızdan arınmanızı istiyorum. Çiftçi sana kırmızı mazot vereceğim kardeşim. Denizdeki yata hangi fiyattan veriyorsan çiftçiye de o fiyattan vereceksin. Havza bazlı planlama yapılacak.
Cumhuriyetin kuruluşunda bu ideoloji vardı. TMO, Fiskobirlik, TARİŞ bunun için kuruldu. Batının hükümran güçleri ‘Siz tarımla uğraşmayın’ dediler. Bizde toprakları ekmemeye başladık. Her şey ateş değeri oldu. Pandemi bize tarımın stratejik bölüm olduğunu hatırlattı. Gazi Mustafa Kemal boşuna dememiş ‘Çiftçi milletin efendisidir’ diye. Hala biz iktidar sahipleri Mustafa Kemal’in kıymetini yeteri kadar anlayabilmiş değiliz.
Kırsalda çalışan bayanların ve gençlerin tamamı sigortalı olacak, primlerini devlet ödeyecek. Üreticiyi desteklerseniz beklediğinizden daha güzel sonuçlar alırsınız. Sizin seçtiğiniz tarım bakanı Fransa’ya gidip Fransa tarımına yaptığı katkı ötürüsıyla nişan alıyorsa demek ki bir problemimiz var. Buradan Türkiye’yi çekip çıkaracağız. Üretiminden, alın terinden yana siyasetler oluşturacağız.
Kırsal alanda şu anda yalnızca imam kardeşlerimiz nazaranvli. Kapanan okulları açacağız, öğretmen de olacak. Kırsal kesimde hayvancılık yapıyorsa veteriner, tarım yapılıyorsa ziraat mühendisi, teknisyeni olacak. Bunları toplumsal devlet yapacak. Bu bununla birlikte istihdam yaratmak demektir. Çiftçi kardeşim hiç meraklanma. İktidar olduğumuzda goreceksiniz birinci bir hafta ortasında sizin bankalardan ve tarım kredi kooperatiflerinden çektiğiniz kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Esnafın da kredilerinin faizlerini sileceğiz. Parayı nereden bulacaksınız diyeceksiniz? Beşli çete nerede… Milyarlar götürdüler milyarlar… Milyar dolarlar götürdüler. Hala gdolayıyorlar. Bu kardeşinizin onların tamamını kesecek. O paranın tamamını üretene…
ABD’deki, Avrupa’daki enflasyonun bizimle ne ilgisi var? Bizim cebimizdeki paralar oraya gidiyor. Siz de anlatın. Kâfi artık ya, milleti soydular, perişan ettiler. Ben bugün Bafra’dayım. Oyumuzun en düşük olduğu bir yerdeyim. Özellikler buraya geldim zira bizim bir eksiğimiz, yanlışımız vardır. Sıcak, samimi ilgiler kurmadık vaktinde. Alakalar kurmak istiyoruz, biz doğruları anlatıyoruz.
Olay bir parti olayı olmayı oldukcatan aşmış. Olay bir Türkiye olayı. Burada kuvvetli bir milliyetçi damar olduğunu da biliyorum. Bizim 6 okumuzdan birisinin ‘Milliyetçilik’ olduğunu hiç kimse unutmasın. Birinci bir hafta ortasında Katar ordusuna verilen Tank-Palet fabrikasını alıp Türk ordusuna vereceğiz. Bizim milliyetçiliğimiz onlarınki üzere değil. Bütün askeri hastaneleri açacağız. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. Bir hafta ortasında kendi toprağımıza getireceğiz.
Türkiye üretirse kuvvetli olur. Üretmeyen bir ülke sömürge haline gelir. Bizim beraberinde milliyetçilik anlayışımız katma bedeli yüksek eser üretme anlayışıdır. Kelam sahibi olacaksınız dünyada.
Adalet en büyük sıkıntımızdır. Ülkeye adaletin gelmesi lazımdır. Geçen gün öğretmenler bir hak talebinde bulunuyorlar. Öğretmenler yerde sürükleniyor olmaz, öğretmenin yerde sürüklendiği bir ülke olmaz. Öğretmen başımızın tacıdır. ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyorsa Hz. Ali, biz öğretmenlere paha vermek zorundayız.
Bir Millet Masası kurduk fakat sayı 6 kişi. Altımız ortak hareket ediyoruz. 6 önder bir ortaya geldik. Vakit zaman gazetelerde, iktidar kanadının televizyon kanallarında ‘o bunu söylemiş oldu, bu bunu söylemiş oldu, masa dağıldı’ bunların hepsi öykü. Bize neden cumhurbaşkanı adayınızı göstermiyorsunuz diyorlar. Evvel biz hangi konularda görüş birliğine vardık bunun üstüne konuşmamız lazım. beraberlikte ne yapacağız, neler yapılacak, hangi komiteleri kuracağız evvel bunları tespit edeceğiz akabinde cumhurbaşkanı adayımızı seçeceğiz ve kamuoyuna duyuracağız. 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın seçtiği cumhurbaşkanı adayı olacak.
Pirinç fiyatları. Buradan çıktıktan daha sonra pirinç tarlasına gideceğim, orada açıklayacağım. Pirinci kederini, eken çiftçi bir anlatacak.
Moralinizi sakın bozmayın. Sevgili gençler sakın üzülmeyin. Türkiye kuvvetli bir ülkedir. Bunların tamamını yapacağız, tek dayanağımız sizlerdir. Bize katılın, Türkiye’yi aydınlığa çıkaralım.
Kılıçdaroğlu ile ilgili size bir hayli şey anlatabilirler. Bir şeyden emin olmanızı isterim. Kılıçdaroğlu’nun uğraş ettiği şahıslar kul hakkı yiyen bireylerdir. Onlarla uğraş etmek benim için onurdur, onurdur.
“Çok ayrıştık, epey kamplaştık. Komşumuzun kimliğini sorgulamaya başladık. Buradan Türkiye’yi çekip çıkarmamız lazım.” dedi. Kılıçdaroğlu, “Ben bu ülkenin beşli çetesine talip değilim. Ben bu ülkenin yoksuluna, sıkıntılarına talibim.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyleki:
Türkiye’nin yeni bir iklime muhtaçlığı var. Hengameden uzak durmaya, barışmaya, birlikte olmaya, uğraş etmeye hepimizin muhtaçlığı var. Çok ayrıştık, hayli kamplaştık. Komşumuzun kimliğini sorgulamaya başladık. Buradan Türkiye’yi çekip çıkarmamız lazım. Ben Türkiye’de bu iklimi yaratmaya talibim ve kesinlikle yaratacağım.
Vezirköprü ve Bafra’da da bizim oyumuz epey düşük ancak kabahati arayacaksak bizde. Gelmedik, sofranıza oturmadık. Ankara’da laflar ettik. Olmuyor. Olması gereken gideceksin vatandaşın ayağına. Bir kederi var mı yok mu onu parlamentoya taşıyacaksın. Yeni bir iklim var. Bu iklimin altında hepimiz huzur ortasında yaşamak istiyoruz. Bu iklimi yaratmaya çalışıyorum.
Toplumla helalleşmek istedik. Kusurumuz, yanlışımız var dedik lakin faziletli insan yanlıştan ders çıkaran insandır. O niçinle geldik, beraberyiz.
Samsun’un bizim için ne kadar kıymetli bir olduğunu biliyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşı içerisinde birinci kıvılcımın yandığı yerdir. Bu bölge bizim açımızdan da bütün dünya açısından da epey kıymetli. Zira verdiğimiz uğraş bütün mazlum milletlere örnek bir gayretti.
Yarın 1 Eylül, balıkçılar çıkıyorlar. Onlara ‘Vira’ diyelim. Onlara bereketli günler dileyeyim. Onlarında büyük meseleleri var. Ben bu ülkenin beşli çetesine talip değilim. Ben bu ülkenin yoksuluna, problemlerine talibim. her insanın sıkıntılarını çözme konusunda irade ortaya koyarsak bu biçimde ülke gerginlikten kurtulur.
Sorunu bilmek yetmez. Nasıl çözeceğini de anlatmak lazım. Çiftçinin problemini biliyorum. Burada senelerca çalışan şeker fabrikasının kapısına kilit vurulduğunu da biliyorum. 34 yıl daha sonra Türkiye birinci kere şeker ithal etti. Hepsi vardı, çetelere çalıştılar. Beşli çetelerin burnundan getireceğim. Paraları gdolayıyorlar, tamamını getireceğim. Bay Kemal de bunu seyredecek, yemezler. Tamamını geri getireceğim. Benim davam haramilerden bu milleti temizleme, ayıklama davasıdır. O niçinle benim çabam sizin mücadelenizdir.
Çiftçi kardeşim üretiyor. Hollanda toprak olarak Konya’dan küçük lakin tarım ihracatı Türkiye’nin 5 katı. Niçin dışarıdan saman, et, buğday ithal ediyoruz? Evvelden tütün ihraç ediyorduk artık ithal ediyoruz. Bütün bu gerçekleri bilerek sandığa gitmenizi istiyorum. Önyargılarınızdan arınmanızı istiyorum. Çiftçi sana kırmızı mazot vereceğim kardeşim. Denizdeki yata hangi fiyattan veriyorsan çiftçiye de o fiyattan vereceksin. Havza bazlı planlama yapılacak.
Cumhuriyetin kuruluşunda bu ideoloji vardı. TMO, Fiskobirlik, TARİŞ bunun için kuruldu. Batının hükümran güçleri ‘Siz tarımla uğraşmayın’ dediler. Bizde toprakları ekmemeye başladık. Her şey ateş değeri oldu. Pandemi bize tarımın stratejik bölüm olduğunu hatırlattı. Gazi Mustafa Kemal boşuna dememiş ‘Çiftçi milletin efendisidir’ diye. Hala biz iktidar sahipleri Mustafa Kemal’in kıymetini yeteri kadar anlayabilmiş değiliz.
Kırsalda çalışan bayanların ve gençlerin tamamı sigortalı olacak, primlerini devlet ödeyecek. Üreticiyi desteklerseniz beklediğinizden daha güzel sonuçlar alırsınız. Sizin seçtiğiniz tarım bakanı Fransa’ya gidip Fransa tarımına yaptığı katkı ötürüsıyla nişan alıyorsa demek ki bir problemimiz var. Buradan Türkiye’yi çekip çıkaracağız. Üretiminden, alın terinden yana siyasetler oluşturacağız.
Kırsal alanda şu anda yalnızca imam kardeşlerimiz nazaranvli. Kapanan okulları açacağız, öğretmen de olacak. Kırsal kesimde hayvancılık yapıyorsa veteriner, tarım yapılıyorsa ziraat mühendisi, teknisyeni olacak. Bunları toplumsal devlet yapacak. Bu bununla birlikte istihdam yaratmak demektir. Çiftçi kardeşim hiç meraklanma. İktidar olduğumuzda goreceksiniz birinci bir hafta ortasında sizin bankalardan ve tarım kredi kooperatiflerinden çektiğiniz kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Esnafın da kredilerinin faizlerini sileceğiz. Parayı nereden bulacaksınız diyeceksiniz? Beşli çete nerede… Milyarlar götürdüler milyarlar… Milyar dolarlar götürdüler. Hala gdolayıyorlar. Bu kardeşinizin onların tamamını kesecek. O paranın tamamını üretene…
ABD’deki, Avrupa’daki enflasyonun bizimle ne ilgisi var? Bizim cebimizdeki paralar oraya gidiyor. Siz de anlatın. Kâfi artık ya, milleti soydular, perişan ettiler. Ben bugün Bafra’dayım. Oyumuzun en düşük olduğu bir yerdeyim. Özellikler buraya geldim zira bizim bir eksiğimiz, yanlışımız vardır. Sıcak, samimi ilgiler kurmadık vaktinde. Alakalar kurmak istiyoruz, biz doğruları anlatıyoruz.
Olay bir parti olayı olmayı oldukcatan aşmış. Olay bir Türkiye olayı. Burada kuvvetli bir milliyetçi damar olduğunu da biliyorum. Bizim 6 okumuzdan birisinin ‘Milliyetçilik’ olduğunu hiç kimse unutmasın. Birinci bir hafta ortasında Katar ordusuna verilen Tank-Palet fabrikasını alıp Türk ordusuna vereceğiz. Bizim milliyetçiliğimiz onlarınki üzere değil. Bütün askeri hastaneleri açacağız. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. Bir hafta ortasında kendi toprağımıza getireceğiz.
Türkiye üretirse kuvvetli olur. Üretmeyen bir ülke sömürge haline gelir. Bizim beraberinde milliyetçilik anlayışımız katma bedeli yüksek eser üretme anlayışıdır. Kelam sahibi olacaksınız dünyada.
Adalet en büyük sıkıntımızdır. Ülkeye adaletin gelmesi lazımdır. Geçen gün öğretmenler bir hak talebinde bulunuyorlar. Öğretmenler yerde sürükleniyor olmaz, öğretmenin yerde sürüklendiği bir ülke olmaz. Öğretmen başımızın tacıdır. ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyorsa Hz. Ali, biz öğretmenlere paha vermek zorundayız.
Bir Millet Masası kurduk fakat sayı 6 kişi. Altımız ortak hareket ediyoruz. 6 önder bir ortaya geldik. Vakit zaman gazetelerde, iktidar kanadının televizyon kanallarında ‘o bunu söylemiş oldu, bu bunu söylemiş oldu, masa dağıldı’ bunların hepsi öykü. Bize neden cumhurbaşkanı adayınızı göstermiyorsunuz diyorlar. Evvel biz hangi konularda görüş birliğine vardık bunun üstüne konuşmamız lazım. beraberlikte ne yapacağız, neler yapılacak, hangi komiteleri kuracağız evvel bunları tespit edeceğiz akabinde cumhurbaşkanı adayımızı seçeceğiz ve kamuoyuna duyuracağız. 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın seçtiği cumhurbaşkanı adayı olacak.
Pirinç fiyatları. Buradan çıktıktan daha sonra pirinç tarlasına gideceğim, orada açıklayacağım. Pirinci kederini, eken çiftçi bir anlatacak.
Moralinizi sakın bozmayın. Sevgili gençler sakın üzülmeyin. Türkiye kuvvetli bir ülkedir. Bunların tamamını yapacağız, tek dayanağımız sizlerdir. Bize katılın, Türkiye’yi aydınlığa çıkaralım.
Kılıçdaroğlu ile ilgili size bir hayli şey anlatabilirler. Bir şeyden emin olmanızı isterim. Kılıçdaroğlu’nun uğraş ettiği şahıslar kul hakkı yiyen bireylerdir. Onlarla uğraş etmek benim için onurdur, onurdur.